4 Mayıs 2010 Salı

Masal...


Bir fısıltı geldi kulağıma, alıyorum tüm umutsuzluklarımı yanıma, sesin kulağımda yankılanırken, gidiyorum çok uzaklara…hayata kapattım kendimi, perdeyi çektim tüm sonsuzluğuma... özlemeyi, sevmeyi, gülmeyi tüm duyguları bir dolaba koydum, üzerine asma kilitler taktım açmak için kimseler uğraşmasın diye..

İnsan yıkılır mı hiç yıkılırmış elbet izle beni bir filmi izler gibi, bir kitabı okur gibi, bir masalı dinler gibi…işte bende hayatımı film gibi yaşıyorum diyorum ya bak izle neler göreceksin o filmde, içinde korkular, yaşanmış gerilimler umutsuz bekleyişler, hatta ağlanacak halime gülünecek komediler….

Hani derler ya hayatımı yazsam roman olurmuş diye.. benim de o hesap tamam filmler kadar eğlenceli değili okurken bazen sıkılıyor insani sevmediğin bir politikacıyı dinler gibi bazen devam etmek bile istemiyor okuyan ama sonuna gelince tekrar okumak istiyor insan…

Bir masalı bitirdim. Benim masalımda kırmızı başlıklı kızlar yalan söyleyen Pinokyolar vardı.. hatta uyuyan güzel bile var. Ne anlatırlardı kırmızı başlıklı kız da, iyi kızımız ormanda yürürken ninesine yemek götürmeye çalışıyordu ve kötü kalpli kurt onu kandırmıştı. Şimdi sormalı insan kırmızı başlıklı kızın iyilik yapmaktan başka ne amacı vardı? En başkahramanı Pinokyolardı bizim masalımızda, o kadar gerçek dışı değildi, kimsenin burnu uzamıyordu yalan söyleyince, kimse belli etmiyordu yalan sözlerini anlamak için kendini, ya bir dedektif olmak gerekirdi ya da onun itirafını beklemek…zor ama gerçek…

Dürüstlük para eder mi bu devirde? Etmiyormuş.. bunu anladım yaşadıklarımla, dürüstsen acı çekersin, yalancıysan itibar görürsün, zor değilmiş bunu anlamak, zor değilmiş bunu yaşamak…

Benim filmim acı sonla bitti... bu sefer zengin oğlan, fakir kız kazanmadı sonunda. Masalın sonunda kahraman kurt oldu.. kırmızı başlıklı kız da en kötüsü… Kitap acı sonla sayfalarını bitirdi okuyan üzüldü, arada ağladı ama kimsenin elinden bir şey gelmedi.

Yürüyorum sokaklarda her attığım adımda yeni bir umutsuzluk çöküyor içime. Sanki herkes üzerime geliyor. Sanki herkes bana bir şeyler anlatıyor, artık durun diyorum, durun dayanmıyor bu yürek…tamam pes ediyorum yeter bitsin bu oyun dayanamıyorum.

Korkular taşıyorum kırılan bir kalbin yanında, sebepsiz gidişlerin tam ortasında, sesim çıksa avazım çıktığı kadar bağırsam bütün dünyaya… kim duyacak benii kim duyacak da anlayacak kim hissettiklerimi hissedecek… Sen hissetmedikten sonra…

Bir isyan değil benimkisi sadece yaşadıklarımın özeti biliyorum bunu da anlamayacaksın..yine beni benle bırakacaksın…Sanırım alıştım ama umudumu kaybetmedim, elbet bir gün kırmızı başlıklı kız da kazanacak benim masalım da…

1 yorum: